oppressing with fear or horror; appalling, terrible

listen to the pronunciation of oppressing with fear or horror; appalling, terrible
English - Turkish

Definition of oppressing with fear or horror; appalling, terrible in English Turkish dictionary

awful
{s} berbat

Natto berbat kokuyor, ama lezzetli. - Natto smells awful, but tastes delicious.

Dün berbat bir kaza oldu. - An awful accident happened yesterday.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Ben çok kötü üşüttüm. - I caught an awful cold.

Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum. - I said such horrible things to him. I feel so awful.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

O, korkunç bir gündü. - That was an awful day.

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Ben geç kaldığım için çok üzgünüm. - I'm awfully sorry that I was late.

Tom çok yorgun görünüyordu. - Tom seemed awfully tired.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Onun konuşması müthiş sıkıcıydı. - His speech got awfully boring.

Müthiş bir bisikletim var. - I have an awful bike.

awful
sunturlu
English - English
awful
oppressing with fear or horror; appalling, terrible
Favorites