opposing, contradictory, disagreeing

listen to the pronunciation of opposing, contradictory, disagreeing
English - Turkish

Definition of opposing, contradictory, disagreeing in English Turkish dictionary

conflicting
{s} çelişkili

Tom'un çelişkili duyguları vardı. - Tom had conflicting feelings.

Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var. - We have conflicting opinions on the matter.

conflicting
çakışma
conflicting
çelişme
conflicting
çelişerek
conflicting
{f} çeliş

Tom'un çelişkili duyguları vardı. - Tom had conflicting feelings.

Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var. - I have conflicting feelings about my childhood.

conflicting
{s} zıt
conflicting
{s} aykırı düşen
conflicting
çelişen
conflicting
{s} tutarsız
English - English
{s} conflicting
opposing, contradictory, disagreeing
Favorites