opposing; inconsistent

listen to the pronunciation of opposing; inconsistent
English - Turkish

Definition of opposing; inconsistent in English Turkish dictionary

contradictory
çelişkili

Benim akıcılığım birçok durum için yeterlidir, fakat genellikle çelişkili durumlarımı ifade etmek için değil. - My fluency is sufficient for many situations, but not for expressing my — often contradictory — emotions.

Bu çelişkili görünüyor. - This seems contradictory.

contradictory
{s} tutarsız
contradictory
mütenakız
contradictory
çelişken
contradictory
birbirini tutmayan
contradictory
{s} karşıt
contradictory
{s} ters
contradictory
çelişkili iddia
contradictory
çelişkili/yalanlayıcı
contradictory
{s} aykırı

Söyledikleri şeyler hissettiklerine aykırı. - What they say is contradictory to their feelings.

contradictory
{s} çelişkili, çelişik, tutarsız
English - English
{s} contradictory