O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
O, fırsatı iyi kullandı.
- He made good use of the opportunity.
Tom başka bir şansı hak ediyor.
- Tom deserves another opportunity.
Bu dünyada hiçbir güvenlik yoktur; sadece şans vardır.
- There is no security on this earth; there is only opportunity.
... so 100 percent of our kids would have a bright opportunity for a future. ...
... I can take steps without legislation to expand opportunity for more american ...