Turkish - English
Definition of operasyon in Turkish English dictionary
- operation
He said to himself, Will this operation result in success?
-Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı?
It's a cloak-and-dagger operation.
-O bir casusluk operasyonu.
- med. operation, surgery
- operational
VISUACT supports flexibly the varied environments and needs of our customers and offers a variety of operational procedures.
-VISUACT çeşitli ortamları ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını esnek şekilde destekler ve operasyonel işlemleri sunar.
- operation (the carrying out of a plan)
- (Tıp) section
- operasyon yapan üye devlet
- (Hukuk) Member State of operation
- acil operasyon
- immediate operation
- acil operasyon
- urgent operation
- ajan operasyon bölgesi
- (Tıp) agent operating area
- biyolojik operasyon
- (Biyoloji) biological operation
- eşzamanlı operasyon
- synchronous operation
- fon operasyon sorumlusu
- (Ticaret) fund manager
- psikolojik operasyon
- (Politika, Siyaset) psy-op
- psikolojik operasyon
- (Politika, Siyaset) psychological operation
- senkronize operasyon
- synchronous operation
- seri operasyon
- serial operation
- tıbbi operasyon
- (Tıp) medical operation
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of operasyon in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Bir cerrahın canlı bir vücut üzerinde yaptığı cerrahi müdahale. Ameliyat
- Bir tasarının gerçekleştirilmesi amacıyla alınan önlemlerin uygulanması
- Ameliyat
- Elde edilecek sonuç için alınan önlem ve yürütülen işlemlerin bütünü
- Cerrahi müdahele, ameliyat
- Elde edilecek sonuç için alınan önlem ve yürütülen işlemlerin tümü
operasyon
Hyphenation
o·pe·ras·yonPronunciation
Resimler
History
Favorites