Hey, neden pencere açık? Biraz hava sağlamak için açtım. Eğer üşüyorsanız, onu kapatmak için çekinmeyin.
- Hey, why is the window open? I just opened it to let in a little air. If you're cold, feel free to close it.
Tom kapıyı açtı ve onu Mary için açık tuttu.
- Tom opened the door and held it open for Mary.
O, bankada bir çek hesabı açtı.
- He opened a checking account with the bank.
Ben, koltukta yaslandım ve kitabı açtım.
- I sat back in the armchair and opened the book.
Pencereler açık uyuma.
- Don't sleep with the windows open.
Bana pencereyi açık bırakmamı söyledi.
- He told me to leave the window open.
Zarfı açmak için yırttı.
- Tom ripped open the envelope.
Onu açmak için bir allen anahtara ihtiyacın olacak.
- You'll need an Allen key to open it.
Amerika Birleşik Devletlerinde sivil haklar için mücadele 1954 yılında başladı, hükümetin herkese okul açılmak zorunda olduğunu söylediğinde.
- The fight for civil rights in the United States started in 1954, when the government said school had to be open to everyone.
O zarfı açmak için kesti.
- He cut the envelope open.
Zarfı açmak için yırttı.
- Tom ripped open the envelope.
Açılış töreni dün gerçekleşti.
- The opening ceremony took place yesterday.
O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
- He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
Sana karşı tamamen dürüstüm.
- I have been completely open with you.
Ben açık ve dürüsttüm.
- I was open and honest.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Tatoeba açık kaynaklıdır.
- Tatoeba is open source.
Açık havada iyi zaman geçirdik.
- We had a good time in the open air.
Günü açık havada geçiririz.
- We spent the day in the open air.
O yer herkese açıktır.
- That place is open to everybody.
Park herkese açıktır.
- The park is open to everybody.
Tom'un gözleri geniş açıldı.
- Tom's eyes opened wide.
Tom kapıyı daha geniş açtı.
- Tom opened the door wider.
Kafesi açtı ve kuşları serbest bıraktı.
- He opened the cage and set the birds free.
Sihirli lamba kırılıp açıldı ve cin serbest kaldı.
- The magic lamp broke open and the genie was released.
Wary of hunters, the fleeing deer kept well out of the open, dodging instead from thicket to thicket.
The man is an open book.
I couldn't save my changes because another user had the same file open.
It was as if his body had gone to sleep standing up and with his eyes open.
Banks are not open on bank holidays.
Jeff opens his hand revealing a straight flush.
We have got to bring this company's corrupt business practices into the open.
How do I open the hood?
- How do I open the bonnet?
The instant he opened the door, he smelt something burning.
- As soon as he opened the door, he smelled something burning.
... She opened it. ...
... is first opened by the customs authority, who installs a root of trust that's run by ...