We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
His story is much more interesting than hers.
- Onun hikayesi onunkinden çok daha ilginç.
It looks like this car is his.
- Bu araba onunki gibi görünüyor.
Compare your translation with his.
- Senin çevirini onunkiyle kıyasla.