His story is much more interesting than hers.
- Onun hikayesi onunkinden çok daha ilginç.
My books are in Romanian; hers are in English.
- Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
Mister Petro and his wife love my children a lot; I love theirs a lot, too.
- Bay Petro ve eşi çocuklarımı çok seviyor; ben de onunkileri çok seviyorum.
It looks like this car is his.
- Bu araba onunki gibi görünüyor.