onun zamanında

listen to the pronunciation of onun zamanında
Turkish - English
in his day
in one's day
o zaman
then

It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then. - Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

o zaman
at the time

Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time. - Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.

Tom claims he was drunk at the time. - Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.

o zaman
when then
O zaman
that time

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

Few roads existed in North America at that time. - O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.

o zaman
at that case
o zaman
by then

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

o zaman
thereat
onun zamanında
Favorites