only flying creatures can attack or block flying creatures

listen to the pronunciation of only flying creatures can attack or block flying creatures
English - Turkish

Definition of only flying creatures can attack or block flying creatures in English Turkish dictionary

flying
{i} uçma

Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur. - Flying is the quickest way to travel.

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

flying
uçuş

Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur. - Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.

Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı. - The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.

flying
uçan

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm. - I saw a flock of birds flying aloft.

Biz bir uçan daire gördük. - We saw a flying saucer.

flying
kısa süreli
flying
havacılık
flying
{f}

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm. - I saw a flock of birds flying aloft.

Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı. - The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.

flying
{s} hızla geçen
flying
{i} uçak kullanma
flying
{i} uçma, uçuş; uçurma
flying
{s} havacılıkla ilgili
flying
flying buttress duvar dirseği
flying
{s} savrulan
flying
{s} dalgalanan
flying
{s} kısa
flying
(sıfat) uçan, uçuş, savrulan, dalgalanan, kısa, acele, hızla geçen, geçici
flying
istinat kemeri
flying
{s} geçici
flying
payanda
flying
tayyarecilik
English - English
flying
only flying creatures can attack or block flying creatures

    Hyphenation

    on·ly fly·ing creatures Can at·tack or block fly·ing creatures

    Turkish pronunciation

    ōnli flayîng kriçırz kın ıtäk ır bläk flayîng kriçırz

    Pronunciation

    /ˈōnlē ˈflīəɴɢ ˈkrēʧərz kən əˈtak ər ˈbläk ˈflīəɴɢ ˈkrēʧərz/ /ˈoʊnliː ˈflaɪɪŋ ˈkriːʧɜrz kən əˈtæk ɜr ˈblɑːk ˈflaɪɪŋ ˈkriːʧɜrz/
Favorites