one who works for wages or a salary

listen to the pronunciation of one who works for wages or a salary
English - Turkish

Definition of one who works for wages or a salary in English Turkish dictionary

employee
{i} işçi

Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar. - They consider him their best employee.

Çileden çıkan işçi derhal istifa etti. - The outraged employee resigned at once.

employee
çalışan

Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor. - Tom doesn't know how to treat his employees properly.

Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum. - I require absolute loyalty of my employees.

employee
{i} eleman

Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı? - Do you have any French-speaking employees?

Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi eleman. - Tom is the best employee we've ever had.

employee
(Ticaret) ücretli

Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir. - Each employee is entitled to a two week paid vacation per year.

employee
{i} adam
employee
müstahdem
employee
{i} personel

Kısa vadeli sözleşmeli personel haber vermeden işten çıkarıldı. - The short term contract employees were dismissed without notice.

Hiç Fransızca konuşan personeliniz var mı? - Do you have any employees who speak French?

employee
hizmetli
employee
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse
employee
(Askeri) MEMUR, MÜSTAHDEM, İŞÇİ
employee
{i} görevli
English - English
employee
one who works for wages or a salary

    Hyphenation

    one who works for wages or a sa·la·ry

    Turkish pronunciation

    hwʌn hu wırks fôr weycız ır ı sälıri

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈho͞o ˈwərks ˈfôr ˈwāʤəz ər ə ˈsalərē/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈwɜrks ˈfɔːr ˈweɪʤəz ɜr ə ˈsælɜriː/
Favorites