English - Turkish
Definition of one who winks the eyes; light which blinks in English Turkish dictionary
- blinker
- (Otomotiv) sinyal lambası
Tom sinyal lambasını açtı.
-Tom turned on his blinker.
Tom sağ sinyal lambasını yaktı.
-Tom put on his right blinker.
- blinker
- işaret lambası
Tom işaret lambasını açtı.
-Tom put on his blinker.
- blinker
- at gözlüğü
- blinker
- sinyal ışığı
- blinker
- pırıldak
- blinker
- çakar soner ışık
- blinker
- ışıklı sinyal verirken kullanılan alet
- blinker
- {i} atın göz siperi
- blinker
- çakar söner ışık,sinyal ışığı
- blinker
- {i} flaş lâmbası [aut.]
- blinker
- (isim) işaret lâmbası [aut.], flaşör, flaş lâmbası [aut.]; atın göz siperi, göz
- blinker
- güneş gözlüğü
- blinker
- {i} işaret lâmbası [aut.]
- blinker
- {i} flaşör
Tom sağ flaşörü açtı.
-Tom turned on the right blinker.
- blinker
- {i} göz
Atlar neden at gözlükleri takarlar?
-Why do horses wear blinkers?
- blinker
- renkli iri camlı gözlük
- blinker
- {i} İng. at gözlüğü
- blinker
- {i} (devamlı) yanıp sönen sinyal lambası
- blinker
- atların arkalarını veya yanlarını görmelerini önlemek için takılan meşin göz siperi
- blinker
- {i} oto. sinyal lambası
Related Terms
English - English
Definition of one who winks the eyes; light which blinks in English English dictionary
- {i} blinker
- One who winks
- winker
Related Terms
one who winks the eyes; light which blinks
Pronunciation
Resimler
Favorites