one who tells a story or lie, a liar

listen to the pronunciation of one who tells a story or lie, a liar
English - Turkish

Definition of one who tells a story or lie, a liar in English Turkish dictionary

storyteller
{i} hikâyeci
storyteller
martavalcı
storyteller
öykü anlatan kimse
storyteller
yalancı
storyteller
yalancı kimse
storyteller
{i} öykücü

Tom çok iyi bir öykücü. - Tom is a very good storyteller.

O bir öykücü ve şairdir. - He is a storyteller and a poet.

storyteller
{i} hikâye anlatan kimse, masalcı
storyteller
hikaye anlatıcı

Amcamın bütün ailesi hikaye anlatıcısını dinlemek için geldi ve tepenin diğer tarafındaki komşu konuttan halamın akrabalarından bazıları bile. - My uncle’s whole family came to hear the storyteller, and even some of my aunt’s relatives from the neighboring housing on the other side of the hill.

storyteller
{i} masalcı
storyteller
{i} k.dili. yalancı
storyteller
hikaye anlatan kimse
storyteller
{i} palavracı
English - English
{n} storyteller
one who tells a story or lie, a liar
Favorites