English - Turkish
Definition of one who takes part, participator, partaker in English Turkish dictionary
- participant
- katılımcı
Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
-In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Fotoğraf bir grup kongre katılımcılarını gösteriyor.
-The photo shows a group of the congress participants.
- participant
- katılan
- participant
- paylaşan
- participant
- (Kanun) iştirak eden
- participant
- (Askeri) müdavim
- participant
- iştirakçı
- participant
- katılan kişi
- participant
- iştirakçi
- participant
- pay sahibi olan
- participant
- katılan kimse
- participant
- {i} katkıda bulunan kimse
- participant
- {i} pay sahibi
Related Terms
English - English
Definition of one who takes part, participator, partaker in English English dictionary
- {i} participant
- one who takes
- {i} taker
Related Terms
one who takes part, participator, partaker
Hyphenation
one who takes part, participator, par·ta·kerPronunciation
Resimler
History
Favorites