one who serves; a waitress or waiter

listen to the pronunciation of one who serves; a waitress or waiter
English - Turkish

Definition of one who serves; a waitress or waiter in English Turkish dictionary

server
(Bilgisayar) Sunucu

Yeni sunucu çok daha iyi performansa sahip olmalıdır. - The new server should have much better performance.

Postamı kontrol edemiyorum. Sunucu bozuk. - I can't check my mail. The server is down.

server
(Bilgisayar) sunucuya
server
(Bilgisayar) hizmet sistemi
server
(Bilgisayar) dağıtıcı
server
(Bilgisayar) sunucusu

Programcı, bilgisayar sunucusu ile ilgili teknik bir problemi düzeltiyor. - The programmer is fixing a technical problem with the computer server.

Buradaki herhangi biri bir web sunucusu kurmayı biliyor mu? - Does anybody here know how to set up a web server?

server
işgören
server
(Bilgisayar) hizmet programı
server
(Bilgisayar) dağıtıcı program
server
paylaştırıcı
server
(yemek) servis yapan kimse
server
hizmetçi

İşte hizmetçi geliyor. - Here comes the server.

Bu gece hizmetçiniz olacağım. - I'll be your server tonight.

server
servis atan oyuncu
server
(yemek) servis aleti
server
{i} servis takımı
server
{i} rahip yardımcısı
server
hizmet programı, hizmet
server
{i} tepsi
server
servisçi
English - English
server
one who serves; a waitress or waiter
Favorites