English - Turkish
Definition of one who rives or splits in English Turkish dictionary
- river
- ırmak
Buzullar donmuş nehirlerdir. Irmak gibi akıyorlar, sadece çok daha yavaş.
-Glaciers are frozen rivers. They flow like rivers, only much slower.
Ben ırmak boyunca yürümek isterim.
-I would like to walk along the river.
- river
- nehir
Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
-We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
Nehire doğru ilerlediler.
-They advanced to the river.
- river
- river bed ırmak yatağı
- river
- river road ırmak boyunca gid
- river
- {i} akış
Bu nehrin akış hızlıdır.
-The flow of this river is fast.
- river
- nehir haydutu
- river
- river qod rmak tanrısı
- river
- river man ırmak üstünde çalışan adam
- river
- riverbank i ırmak kenarı
- river
- (isim)hir
- river
- river horse suaygırı
- river
- river rat ırmak kenarında hırsızlık eden haydut
Related Terms
English - English
Definition of one who rives or splits in English English dictionary
- river
one who rives or splits
Turkish pronunciation
hwʌn hu rayvz ır splîtsPronunciation
/ˈhwən ˈho͞o ˈrīvz ər ˈspləts/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈraɪvz ɜr ˈsplɪts/
Resimler
History
Favorites