one who riots; a reveler; a roisterer

listen to the pronunciation of one who riots; a reveler; a roisterer
English - Turkish

Definition of one who riots; a reveler; a roisterer in English Turkish dictionary

rioter
{i} gösterici

Polis göstericileri dağıtmak için plastik mermi kullandı. - Police used rubber bullets to subdue the rioters.

Göstericiler zorla plazadan çıkarıldılar. - The rioters were forcibly removed from the plaza.

rioter
{i} gürültücü
rioter
{i} karışıklık çıkaran kimse
rioter
{i} asi
rioter
ayaklanmacı

Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı. - All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.

rioter
{i} isyancı

İsyancılar onu kötü yendi. - The rioters beat him badly.

İsyancılar bıraktıktan sonra göz yaşartıcı gaz kutuları yolda görülebiliyordu. - Tear gas canisters could be seen on the road after the rioters had left.

English - English
rioter
one who riots; a reveler; a roisterer
Favorites