English - Turkish
Definition of one who precedes you in time (as in holding a position or office) in English Turkish dictionary
- predecessor
- {i} önceki kimse
- predecessor
- öncelikli olmak
- predecessor
- halef
- predecessor
- (Ticaret) salef
- predecessor
- aileden gelen
- predecessor
- babadan gelme
- predecessor
- selef
Selefimin politikasını izlemeye niyetliyim.
-I intend to follow my predecessor's policy.
Onun alt yapısı onun selefininki ile paralellik göstermektedir.
-His background parallels that of his predecessor.
- predecessor
- önceki
- predecessor
- ata
- predecessor
- {i} önceki kuşaklar
- predecessor
- {i} ata, cet
- predecessor
- (Nükleer Bilimler) öncel
- predecessor
- (isim) öncel, selef, önceki kimse, önceki kuşaklar, öncelikli, cet, ata
- predecessor
- birinden önce gelen kimse
- predecessor
- {i} öncelikli
Related Terms
English - English
Definition of one who precedes you in time (as in holding a position or office) in English English dictionary
- predecessor
one who precedes you in time (as in holding a position or office)
Hyphenation
one who precedes you in time (as in hold·ing a po·si·tion or office)Resimler
History
Favorites