O adam ünlü bir kabare oyuncusu.
- That man is a famous cabaret performer.
Biz oyuncuyu alkışladık.
- We applauded the performer.
Sanatçılar konserden sonra yakındaki bir restoranda bir parti ile kutlama yaptılar.
- After the concert the performers celebrated with a party at a nearby restaurant.
Hem şarkı hem de dans ile sanatçılar mükemmel bir gösteriyi sahneye koydular.
- With both song and dance, the performers put on an excellent show.