Biz oyuncuyu alkışladık.
- We applauded the performer.
O adam ünlü bir kabare oyuncusu.
- That man is a famous cabaret performer.
Sanatçılar konserden sonra yakındaki bir restoranda bir parti ile kutlama yaptılar.
- After the concert the performers celebrated with a party at a nearby restaurant.
Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor.
- Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience.