Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

one who orders merchandise, books, records, information, or services

listen to the pronunciation of one who orders merchandise, books, records, information, or services
English - Turkish

Definition of one who orders merchandise, books, records, information, or services in English Turkish dictionary

buyer
(Ticaret) alıcı firma
buyer
(Ticaret) satın alan kişi
buyer
alici
buyer
alıcı

Onun işi yabancı alıcılarla görüşmek. - His job is to negotiate with foreign buyers.

Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı. - After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.

buyer
{i} satın alma görevlisi
buyer
{i} müşteri

Çoğu ev müşterisinin çok az hayal gücü vardır. - Most home buyers have very little imagination.

Umarım bunun için bir müşteri bulabilirim. - I hope I can find a buyer for this.

buyer
{i} satın almacı
English - English
buyer
one who orders merchandise, books, records, information, or services
Favorites