English - Turkish
Definition of one who makes comparisons; one who affects wit in English Turkish dictionary
- comparative
- göreli
- comparative
- (sıfat) kıyaslamalı, orantılı; karşılaştırma yoluyla yapılan; uygun; üstünlük derecesini gösteren
- comparative
- (Dilbilim) artıklık derecesi
- comparative
- (Tıp) komparatif
- comparative
- göreceli
- comparative
- nispi
- comparative
- mukayeseli
- comparative
- karşılaştırmalı
Benim uzmanlık alanım karşılaştırmalı dindir.
-My major is comparative religion.
- comparative
- dilbilgisi - üstünlük derecesi
- comparative
- dilbilgisi - (sıfat veya zarfların) üstünlük derecesini gösteren
- comparative
- {s} uygun
- comparative
- {s} dilb. (sıfat veya zarfların) üstünlük derecesini gösteren. i
- comparative
- in com
- comparative
- comparative anatomy karşllaştlrmall anatomi compnrative linguistics karşılaştırmalı dilbilim
- comparative
- {s} üstünlük derecesini gösteren
- comparative
- {s} karşılaştırma yoluyla yapılan
- comparative
- {s} orantılı, nispi
Related Terms
English - English
Definition of one who makes comparisons; one who affects wit in English English dictionary
- comparative
one who makes comparisons; one who affects wit
Pronunciation
Resimler
Favorites