Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think you have to be able to pass for a native speaker to be an effective spy?
O, sık sık soruları ile konuşmacını sözünü kesti.
- He interrupted the speaker with frequent questions.
Hoparlörlerle platformda oturmam isteniyordu.
- I was asked to sit on the platform with the speakers.
Hoparlöre yakın dinledi.
- He listened closely to the speaker.
Hoparlöre yakın dinledi.
- He listened closely to the speaker.
Hoparlörlerle platformda oturmam isteniyordu.
- I was asked to sit on the platform with the speakers.
O, iyi bir İngilizce konuşucusudur.
- He is such a good English speaker.
Kenji bir İngilizce bir konuşucusu.
- Kenji is a good speaker of English.
Bazı Almanca sözcükleri telaffuz etmek, İngilizce konuşan biri için son derece zordur örn. Streichholzschächtelchen
- Some German words are extremely difficult to pronounce for an English speaker, for example: Streichholzschächtelchen.
Sözcünün yorumları oldukça rahatsız ediciydi.
- The speaker's comments were highly offensive.
Spiker seyircinin öfkesini tahrik etti.
- The speaker aroused the anger of the audience.
O, iyi bir İngiliz spikerdir.
- She is a good English speaker.
The company hired a motivational speaker to boost morale.