one who lives in solitude

listen to the pronunciation of one who lives in solitude
English - Turkish

Definition of one who lives in solitude in English Turkish dictionary

hermit
yalnızlığı seven kimse
hermit
topluluktan kaçan
hermit
münzevi kimse
recluse
her şeyden elini ayağını çekmiş
recluse
İnzivaya çekilmek, kimseyle görüşmemek
hermit
insanlardan uzak yaşamayı arzulayan kimse
hermit
{i} inzivaya çekilmiş kimse
hermit
{i} keşiş

O dün geceki parti için bir keşiş gibi giyinmiş. - He dressed himself like a hermit for the party last night.

Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu. - The hermit lived in a wooden hut.

hermit
Hyloc
hermit
hermit thrush Amerikan ormanlarında bulunan bir ardıçkuşu
hermit
hermit crab başka bir hayvanın kabuğu içinde yaşayan bir çeşit yengeç
hermit
{i} topluluktan kaçan kimse
hermit
{i} yalnız yaşayan kimse
hermit
{i} münzevi, topluluktan kaçan, yalnız başına yaşayan kimse
hermit
pekmezli bir kurabiye
hermit
Pagurus
recluse
{i} keşiş

O bir parça keşiştir. - She's a bit of a recluse.

Tavan arasında bir kahverengi keşiş örümceği var. - There's a brown recluse spider in the attic.

recluse
münzevi kimse
recluse
(sıfat) uzak, köşesine çekilmiş, toplumdan uzak
English - English
troglodyte
hermit
recluse
solitary
one who lives in solitude

    Hyphenation

    one who lives in sol·i·tude

    Turkish pronunciation

    hwʌn hu layvz în sälıtud

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈho͞o ˈlīvz ən ˈsäləˌto͞od/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈlaɪvz ɪn ˈsɑːləˌtuːd/
Favorites