O zengin fakat bir dilenci gibi yaşar.
- He's rich, but he lives like a beggar.
Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.
- Tom dropped a coin into the beggar's cup.
Dilekler at olsaydı, dilenciler sürerdi.
- If wishes were horses, beggars would ride.
Dilenciler seçici olamaz.
- Beggars can't be choosers.