one who lives by begging, a petitioner

listen to the pronunciation of one who lives by begging, a petitioner
English - Turkish

Definition of one who lives by begging, a petitioner in English Turkish dictionary

beggar
{i} dilenci

Bir dilenciden daha iyi değilim. - I am no better than a beggar.

Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu. - Tom dropped a coin into the beggar's cup.

beggar
{f} sefalete düşürmek, mahvetmek
beggar
{f} gerektirmek
beggar
herifçioğlu
beggar
süründürmek
beggar
ahbap
beggar
yoksullaştırmak
beggar
{i} köftehor
beggar
eksik bırakmak
beggar
It beggars description Tarif edilemez Tarifinde kelimeler kifayetsiz kalır
beggar
{f} dilenciye çevirmek
beggar
{f} fakirleştirmek
beggar
dilencil

Dilekler at olsaydı, dilenciler sürerdi. - If wishes were horses, beggars would ride.

Er ya da geç, iflaslar başımızın üzerinde asılı ve biz hepimiz dilenciler gibi parasız öleceğiz. - Sooner or later, bankruptcy hangs over our heads and we will all die penniless like beggars.

beggar
beggarhooddilencilik
beggar
meteliksiz kimse
beggar
beggardom
beggar
(isim) dilenci; kerata (Argo), köftehor
English - English
{n} beggar
one who lives by begging, a petitioner
Favorites