one who keeps, or is intrusted with, secrets

listen to the pronunciation of one who keeps, or is intrusted with, secrets
English - Turkish

Definition of one who keeps, or is intrusted with, secrets in English Turkish dictionary

secretary
{i} sekreter

Sekreterim terfî için sıkıştırıyor. - My secretary is pushing for a promotion.

Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin. - Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.

secretary
(Kanun) katibe
secretary
bakan

Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük olarak tanımlanmıştır. - Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as the last remaining true dictatorship in the heart of Europe.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı. - U.S. Secretary of State John Kerry broke his right thigh bone in a bicycling accident Sunday in France.

secretary
yazıcı
secretary
{i} kâtip
secretary
{i} yazman
secretary
{i} yazı masası
English - English
secretary
one who keeps, or is intrusted with, secrets
Favorites