Tutuklularla nazikçe ilgilendiler.
- They dealt with the prisoners kindly.
Tutukluya özgürlüğü verildi.
- The prisoner was given his freedom.
Tutsak zincirle bağlıydı.
- The prisoner is in chains.
Kendinizi benim tutsaklarım olarak düşünün.
- Consider yourselves my prisoners.
Tom bir yerde esir tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.
Tom üç yıldır bir savaş esiriydi.
- Tom was a prisoner of war for three years.
Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.
O bir hükümlüye işkence etti.
- He tortured a prisoner.
Hapishane gardiyanı her hükümlüye bir roman yazdırdı.
- The prison guard made every prisoner write a novel.