one who is older or higher in rank, one who excels

listen to the pronunciation of one who is older or higher in rank, one who excels
English - Turkish

Definition of one who is older or higher in rank, one who excels in English Turkish dictionary

superior
(Tıp) süperiyor
superior
yüksek (rütbe, sınıf)
superior
yüksek kaliteli
superior
üst

Onun raporu benimkine göre üstündür. - His paper is superior to mine.

Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor. - The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.

superior
üstün nitelikli
superior
{s} kibirli
superior
(isim) üst, üstün kimse, başrahip
superior
üstün derecede olan kimse
superior
superior,üstün
superior
(İnşaat) yüksek, üstün
superior
üst tarafında bulunan
superior
manastırda baş rahip
superior
(Biyoloji) superior
superior
{s} asil
superior
{s} üstteki
superior
(Tıp) Üst, üst tarafında bulunan, yukarı, üstte
superior
fevkinde
superior
satırdan yukarı basılmış rakam veya harf
superior
{s} üstünlük taslayan
English - English
{n} superior
one who is older or higher in rank, one who excels
Favorites