one who is employed in the hold of a vessel

English - Turkish

Definition of one who is employed in the hold of a vessel in English Turkish dictionary
holder: tutaç
holder: eldeci
holder: taşıyan
holder: takım sapı
holder: taşıyıcı
holder: hamil
holder: {i} tutacak
holder: {i} kulp
holder: {i} sahip
Kadın kredi kartı sahiplerinin çoğu, kartlarını akıllıca kullanır. - Most of the women credit card holders are judicious in using their cards.
holder: (Askeri) HAMİL: Kripto döküman ve yayınları ile kripto cihazlarını elinde bulundurmaya yetkili şahıs
holder: (İnşaat) tutucu
holder: {i} duy
holder: {i} kap
holder: {i} içine bir şey konulan nesne/kap, içinde bir şey saklanabilen nesne/kap: candle holder şamdan. cigarette holder sigara ağızlığı
holder: {i} elinde bulunduran kimse
holder: {i} tutan şey

English - English

Definition of one who is employed in the hold of a vessel in English English dictionary: holder

one who is employed in the hold of a vessel

Hyphenation

one who I·s employed in the hold of a ves·sel

hwʌn hu îz employd în dhi hōld ıv ı vesıl

/ˈhwən ˈho͞o əz emˈploid ən ᴛʜē ˈhōld əv ə ˈvesəl/ /ˈhwʌn ˈhuː ɪz ɛmˈplɔɪd ɪn ðiː ˈhoʊld əv ə ˈvɛsəl/

History

Favorites