Tatoeba bağımlılıktır.
- Tatoeba is addictive.
O, kokaine bağımlıdır.
- He is addicted to cocaine.
Cidden bağımlı olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm seriously addicted.
Masajlarıma tamamen bağımlı olacaksın.
- You'll become totally addicted to my massages.
Sami sosyal medyaya düşkündü.
- Sami was addicted to social media.
Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür.
- Tom is addicted to chocolate cookies.