English - Turkish
Definition of one who fishes in English Turkish dictionary
- fisher
- (Spor) balıkçı gemisi
- fisher
- (Bilgisayar) fısher
- fisher
- balıkçıl hayvan
- fisher
- balık tutan kimse
- fisher
- balıkçı
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
-The fisherman saved himself by means of a floating board.
Tom böyle kötü bir havada balık tutmaya gitmemesi için balıkçıyı umutsuzca uyardı.
-Tom desperately warned the fisherman not to go fishing on such a bad weather.
- fisher
- balık avlayan hayvan veya kuş
- fisher
- fisherman baIıkçı
- fisher
- (isim) balıkçı
- fisher
- dalyan
- fisher
- fishery balıkçılık
- fisher
- balık tarlası
Related Terms
English - English
Definition of one who fishes in English English dictionary
- fisher
one who fishes
Hyphenation
one who fish·esTurkish pronunciation
hwʌn hu fîşızPronunciation
/ˈhwən ˈho͞o ˈfəsʜəz/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈfɪʃəz/
Resimler
History
Favorites