one who explains something, such as an art exhibit

listen to the pronunciation of one who explains something, such as an art exhibit
English - Turkish

Definition of one who explains something, such as an art exhibit in English Turkish dictionary

interpreter
tercüman

Dr Beyaz bizim tercümanımız olarak görev yapmıştır. - Dr. White acted as our interpreter.

Tom bir simültane tercüman olmak istiyor. - Tom would like to become a simultaneous interpreter.

interpreter
{i} çevirmen

Bir çevirmenin yardımı olmadan konuştuk. - We talked without the aid of an interpreter.

Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor. - She is working as a volunteer interpreter at the international conference.

interpreter
(Askeri) TERCÜMAN: Yabancı bir dille yapılan konuşmayı başka bir dile çeviren kimse
interpreter
mütercim
interpreter
dilmaç
interpreter
{i} yorumcu
interpreter
(Bilgisayar) yorumlamalı program
interpreter
{i} yorumlayıcı
interpreter
yorumlamak program
interpreter
tercüman/yorumcu
English - English
interpreter
one who explains
{n} commentatory
one who explains
{n} commenter
One who explains
explainer
One who explains
explanator
one who explains something, such as an art exhibit
Favorites