one who engages in any affair of his own free will; a volunteer

listen to the pronunciation of one who engages in any affair of his own free will; a volunteer
English - Turkish

Definition of one who engages in any affair of his own free will; a volunteer in English Turkish dictionary

voluntary
gönüllü

Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır. - This organization relies entirely on voluntary donations.

Şirket insanların gönüllü olarak istifa etmeleri için yalvardı. - The company appealed for people to take voluntary resignation.

voluntary
{s} isteyerek yapılan
voluntary
{s} fahri
voluntary
{i} isteyerek yapılan şey
voluntary
{i} istemli hareket
voluntary
(Kanun) karşılıksız
voluntary
kendiliğinden yapılan
voluntary
istençli
voluntary
(Kanun) ivazsız
voluntary
isteğe bağlı

Bağışlar isteğe bağlıdır. - Donations are voluntary.

voluntary
ihtiyar
voluntary
iradi
voluntary
{s} kasıtlı
voluntary
kilisede ayin başlamadan önce veya bittikten sonra org solosu
voluntary
(Tıp) İradi, ihtiyari, istemli gönüllü
voluntary
hür
voluntary
ihtiyari hareket
English - English
voluntary
one who engages in any affair of his own free will; a volunteer
Favorites