one who drives, one who forces or urges on

listen to the pronunciation of one who drives, one who forces or urges on
English - Turkish

Definition of one who drives, one who forces or urges on in English Turkish dictionary

driver
şoför

O bir taksi şoförü mü? - Is she a taxi driver?

Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor. - I need a driver to take me to the station. It's raining.

driver
sürücü

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

Onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyor musun? - Do you think he is a good driver?

driver
(Bilgisayar) uyumcu
driver
güçlendirici
driver
kaplin
driver
(Bilgisayar) sürücü yazılımı
driver
operatör
driver
faktör
driver
haydavcı
driver
{i} arabacı
driver
{i} (Bilgisayar) uyumcu
driver
{i} golfte ağaç sopa
driver
{i} sert yönetici
driver
sürücü, bilgisayarın bir kaynağı. A, B, C gibi disk ortamları ve ağ kaynakları
driver
(İnşaat) sürücü, şoför, tornavida
driver
{i} hayvan güden kimse
driver
{i} makinist
English - English
{n} driver
one who drives, one who forces or urges on
Favorites