one who brings messages

listen to the pronunciation of one who brings messages
English - Turkish

Definition of one who brings messages in English Turkish dictionary

messenger
ulak
messenger
haber götüren kimse
messenger
(Denizbilim) mesenjer
messenger
müstahdem
messenger
elçi

Allah'tan başka tanrı yoktur. Muhammed Allah'ın elçisidir. - There is no god but God. Muhammad is the messenger of God.

Hey, beni suçlama. Ben sadece elçiyim. - Hey, don't blame me. I'm just the messenger.

messenger
(Denizbilim) el incesi
messenger
{i} haberci

Yunan mitolojisinde Zeus'un oğlu Hermes, tanrıların habercisidir. - In Greek mythology, Hermes, the son of Zeus, is the messenger of the gods.

Bir haberci mektubu Beyaz Saray'a götürdü. - A messenger took the letter to the White House.

messenger
{i} kurye

Kendim gitmek yerine bir kurye gönderdim. - Instead of going myself, I sent a messenger.

messenger
(Askeri) HABERCİ: Bir haberi, bir yerden başka bir yere götüren şahıs
English - English
messenger
One who brings
bringer
one who brings messages

    Turkish pronunciation

    hwʌn hu brîngz mesıcız

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈho͞o ˈbrəɴɢz ˈmesəʤəz/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈbrɪŋz ˈmɛsəʤəz/
Favorites