one who attacks

listen to the pronunciation of one who attacks
English - Turkish

Definition of one who attacks in English Turkish dictionary

assailant
{i} saldırgan

Tom saldırganla mücadele etti ve kaçmayı başardı. - Tom struggled with his assailant and managed to escape.

Dan karısını öldürdü ve bunu bilinmeyen bir saldırganın işi olarak gösterdi. - Dan killed his wife and made it appear as the work of an unknown assailant.

assailant
saldıran kimse
attacker
saldırgan

Saldırganın kim olduğunu bilmiyoruz. - We don't know who the attacker was.

Yaraların vücuttaki konumundan, polis saldırganın solak olduğunu tespit etti. - From the position of the wounds on the body, the police could tell that the attacker was left-handed.

attacker
saldıran kişi
attacker
(Spor) Forvet oyuncu
assailant
{i} eleştirici
assailant
{i} dil uzatan
attacker
hücumcu/saldırgan
attacker
(isim) saldırgan
English - English
assailant
attacker
one who attacks

    Turkish pronunciation

    hwʌn hu ıtäks

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈho͞o əˈtaks/ /ˈhwʌn ˈhuː əˈtæks/
Favorites