Tom saldırganla mücadele etti ve kaçmayı başardı.
- Tom struggled with his assailant and managed to escape.
Dan karısını öldürdü ve bunu bilinmeyen bir saldırganın işi olarak gösterdi.
- Dan killed his wife and made it appear as the work of an unknown assailant.
Saldırganın kim olduğunu bilmiyoruz.
- We don't know who the attacker was.
Yaraların vücuttaki konumundan, polis saldırganın solak olduğunu tespit etti.
- From the position of the wounds on the body, the police could tell that the attacker was left-handed.