one who aids in or gives countenance

listen to the pronunciation of one who aids in or gives countenance
English - Turkish

Definition of one who aids in or gives countenance in English Turkish dictionary

accessory
aksesuar

Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır. - Whenever an accident happens, the first thing the doctors look for is a bracelet, a necklace, or some accessory that can provide some information about the patient.

accessory
{i} yardımcı

Bit yardımcı olman gerekiyor. - You're supposed to be an accessory.

accessory
donatı aksesuvar
accessory
(Kanun) şerik
accessory
(Kanun) muharrik
accessory
(Kanun) yardak
accessory
(Kanun) ek
accessory
suç ortağı

Soygunun suç ortağı olarak tutuklandı. - He was arrested as an accessory to the robbery.

Ona cinayet silahını satman onun karısın öldürmek için seni suç ortağı yapar. - Having sold him the murder weapon makes you an accessory to uxoricide.

accessory
yedek
accessory
(Mühendislik) aksesuar, yardımcı teçhizat
accessory
(isim) aksesuar; yardımcı, suç ortağı, yardakçı; eklenti
accessory
aksesuar (varlığı çok önemli olmayan)
accessory
{s} suç ortaklığı eden
accessory
{i} yardakçı
accessory
yardımcı şey
accessory
{i} (kadın giysisini bütünleyen)
accessory
(Askeri) AKSESUAR, YARDIMCI DÜZEN (HV.): Bir komple malzemeyle birlikte kullanılan veya bir sistemin parçası olarak monte edilen tertibat veya cihaz
English - English
{n} accessory
one who aids in or gives countenance

    Hyphenation

    one who aids in or gives coun·te·nance

    Turkish pronunciation

    hwʌn hu eydz în ır gîvz kauntınıns

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈho͞o ˈādz ən ər ˈgəvz ˈkountənəns/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈeɪdz ɪn ɜr ˈɡɪvz ˈkaʊntənəns/
Favorites