one who, or that which, trails

English - Turkish

Definition of one who, or that which, trails in English Turkish dictionary

Related Terms

trailer

takip eden

trailer

yere yatay olarak uzanan bitki

trailer

yük vagonu

trailer

fragman

trailer

tanıtma filmi

trailer

yerde surüklenen şey veya kimse

trailer

{i} römork

Römork arabayla gider. - The trailer goes with the car.

Atlar römorkları sevmez. - Horses don't like trailers.

trailer

sürüngen sap

trailer

fragman trailer court ev römorku park

trailer

yerde uzanan fidan

trailer

{i} sürüngen bitki

trailer

{i} treyler

trailer

otomobilin çektiği ve içinde ev tertibatı olan araba

trailer

{i} karavan

O bir karavan parkında yaşıyor. - She lives in a trailer park.

Mary bir karavanda yaşıyor. - Mary lives in a trailer.

trailer

{i} römork; (kamyona/traktöre takılan) treyler

trailer

Art Bilgi

English - English

Definition of one who, or that which, trails in English English dictionary

trailer