English - Turkish
Definition of one who, or that which, contains in English Turkish dictionary
- container
- {i} kap
Bu kap tamamen su geçirmez.
-This container is completely watertight.
Bu kaplar oldukça ucuzdur.
-These containers are pretty inexpensive.
- container
- {i} konteyner
Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
-Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
Tom konteyneri kazara vincinden düşürdü.
-Tom accidentally dropped the container from his crane.
- container
- (Çevre) taşınabilir muhafaza
- container
- (Jeoloji) taşıyıcı
- container
- sandık
- container
- (kutu/şişe/vb.) kap
- container
- konteyner/kap
- container
- (Nükleer Bilimler) muhafaza kabı,taşıma kabı
- container
- {i} (kutu, şişe v.b.) kap
- container
- (Askeri) KAP: İçine yiyecek maddeleri vesaire konan çuval, kutu, sandık, küfe gibi şeyleri ifade eden genel terim/konteyner
- container
- {i} yük sandığı
- container
- Kapsayıcı
- container
- (Tekstil) toplayıcı kap
Related Terms
English - English
Definition of one who, or that which, contains in English English dictionary
- container
one who, or that which, contains
Pronunciation
Resimler
Favorites