one who, or that which, spreads, expands, or propogates

listen to the pronunciation of one who, or that which, spreads, expands, or propogates
English - Turkish

Definition of one who, or that which, spreads, expands, or propogates in English Turkish dictionary

spreader
yayıcı
spreader
serici
spreader
İki telin birbirine dokunmaması için aralarına konan tahta
spreader
Yayan veya, süren şey veya kimse
spreader
süren şey veya kimse
spreader
{i} gübre serpme makinesi
spreader
{i} dağıtıcı
spreader
{i} püskürtücü
spreader
{i} serpici
spreader
iki telin birbirine dokunmaması için aralarına konan tahta
spreader
(isim) yayıcı, dağıtıcı, püskürtücü, serpici, tereyağı bıçağı, gergi, anten gergisi, duş fiskiyesi, gübre serpme makinesi, iki telin arasına koyulan tahta
spreader
{i} iki telin arasına koyulan tahta
spreader
{i} tereyağı bıçağı
spreader
yayan veya
spreader
{i} duş fiskiyesi
spreader
tarlaya gübre serpen makina
spreader
{i} anten gergisi
English - English
spreader