English - Turkish
Definition of one who, or that which, retains in English Turkish dictionary
- retainer
- (Diş Hekimliği) sabitleyici
- retainer
- istinad
- retainer
- tutan
- retainer
- alıkoyan
- retainer
- uşak
- retainer
- hizmetçi
- retainer
- avukata verilen avans
- retainer
- (Diş) Diş teli
- retainer
- (Diş Hekimliği) pekiştirme apareyi
- retainer
- (isim) uşak, avukatlık avansı, avans, pey akçesi, dava takip anlaşması, yatak yuvası, kilit mandalı
- retainer
- tımar ve zeamet sahiplerinin buyruğunda bulunup bazı hizmetlerle yükümlü kimse
- retainer
- {i} yatak yuvası
- retainer
- (İnşaat) tutucu, tespit elemanı
- retainer
- {i} avans
- retainer
- {i} kilit mandalı
- retainer
- {i} dava takip anlaşması
- retainer
- {i} pey akçesi
Related Terms
English - English
Definition of one who, or that which, retains in English English dictionary
- retainer
one who, or that which, retains
Pronunciation
Resimler
History
Favorites