English - Turkish
Definition of one who, or that which, mixes in English Turkish dictionary
- mixer
- mikser
O bir tost makinesi, bir kahve makinesi, bir yumurta pişirici ve bir el mikseri satın aldı.
-She bought a toaster, a coffeemaker, an egg cooker and a hand mixer.
- mixer
- {i} karıştırıcı
- mixer
- malaksör
- mixer
- (Tekstil) çalkalama makinesi
- mixer
- karmaç
- mixer
- karıcı
- mixer
- (Sinema) bileştirme aygıtı
- mixer
- karıştırıcı alet
- mixer
- (Sinema) bileştirici
- mixer
- şakacı
- mixer
- herkesle hemen kaynaşıveren kimse
- mixer
- elektrikli yemek karıştırıcısı
- mixer
- karıştırıcı şey veya kimse
- mixer
- dili tanımadıkları ile rahatça konuşabilen kimse
- mixer
- {i} sokulgan kimse
- mixer
- (isim) mikser, sokulgan kimse, sosyal kimse, karıştırıcı, tanışma toplantısı
- mixer
- {i} sosyal kimse
Related Terms
English - English
Definition of one who, or that which, mixes in English English dictionary
- mixer
one who, or that which, mixes
Pronunciation
Resimler
History
Favorites