one who, or that which, metes or measures

listen to the pronunciation of one who, or that which, metes or measures
English - Turkish

Definition of one who, or that which, metes or measures in English Turkish dictionary

meter
{i} sayaç

Evde akıllı sayaç takılı. - This house has a smart meter.

meter
{i} metre

Gölet üç metre derinliğindedir. - The pond is 3 meters deep.

Köprünün eni otuz metre. - The bridge is thirty meters in width.

meter
{i} ölçü

Bu ağacın etrafı üç metre ölçülür. - This tree measures three meters around.

meter
ölçü/sayaç/metre
meter
şiir vezin
meter
ölçer
meter
ölçme aygıtı
meter
Aİ.metre
meter
saat

Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı. - It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.

meter
{i} vezin
meter
water meter su sayacı
meter
{f} ölçmek
meter
gasmeter havagazı sayacı
meter
(fiil) ölçmek
meter
{i} taksimetre

Tom taksi şoförüne taksimetrenin söylediğinin iki katını ödedi. - Tom paid the taxi driver twice what the meter said.

meter
{f} saat ile ölçmek
English - English
meter