Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

one who, or that which, grinds

listen to the pronunciation of one who, or that which, grinds
English - Turkish

Definition of one who, or that which, grinds in English Turkish dictionary

grinder
{i} öğütücü
grinder
{i} değirmen

Ben yeni dokuma tezgahımı denedikten sonra, yatağımı yaptım ve kahve değirmenini tamir ettim. - After I tried out my new loom, I made my bed and repaired the coffee grinder.

Ben kahvemi bir çevirme kollu kahve değirmeni ile öğütürüm. - I grind my coffee by hand with a coffee grinder with a crank handle.

grinder
öğüten
grinder
taşlama makinesi
grinder
taşlamacı
grinder
öğütme makinesi
grinder
bileyen
grinder
bileği
grinder
taş motoru
grinder
{i} taşlama tezgâhı
grinder
{i} azıdiş
grinder
azı dişi/öğütücü
grinder
{i} bileyici
grinder
{i} kıyma makinesi

Parmaklarını kıyma makinesine koyma! - Don't put your fingers in the meat grinder!

grinder
{i} öğütücü diş
grinder
domates ve turşu olan büyük sandviç
grinder
(isim) öğütücü, değirmen, bileyici, taşlama tezgâhı, zımpara tezgâhı, kıyma makinesi, azıdiş
grinder
ögüten kimse veya makina
grinder
{i} (aletle/makineyle bir şeyi) öğüten/çeken/döven kimse
English - English
grinder