English - Turkish
Definition of one that carburets; specif in English Turkish dictionary
- carburettor
- karbüratör
- carburetor
- (isim) karbüratör
- carburetor
- {i} karbüratör
Belki de bu karbüratör ile ilgili bir sorundur.
-Maybe it's a problem with the carburetor.
Karbüratörü temizledim.
-I cleaned the carburetor.
- carburettor
- i., İng., bak. carburetor
- carburettor
- (isim) karbüratör
- carburettor
- carburettor karbüratör
- carburettor
- carburetor nozzle karböratür memesi
Related Terms
English - English
Definition of one that carburets; specif in English English dictionary
- carburettor
- carburetor
one that carburets; specif
Resimler
Favorites