English - Turkish
Definition of one that breaks, a large wave, a rock in English Turkish dictionary
- breaker
- konkasör
- breaker
- küçük su fıçısı
- breaker
- ezici
- breaker
- kırma makinesi
- breaker
- kırıcı
- breaker
- gemilerde kullanılan küçük su fıçısı
- breaker
- kırıcı şey veya kimse
- breaker
- mancana
- breaker
- sahile çarparak köpük haline gelen dalga
- breaker
- büyük dalga
- breaker
- {i} dev dalga
- breaker
- {i} mancana (gemi)
- breaker
- {i} kıyıya vuran büyük dalga
- breaker
- {i} kıran şey veya kimse
Related Terms
English - English
Definition of one that breaks, a large wave, a rock in English English dictionary
- {n} breaker
one that breaks, a large wave, a rock
Pronunciation
Resimler
Favorites