one set of competitors in a game

listen to the pronunciation of one set of competitors in a game
English - Turkish
Bir oyunda rakip bir takım
side
{i} kenar

Kenara çekin, lütfen. - Pull over to the side, please.

Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar. - Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.

side
bir yanda bulunan
side
yan taraf

Yan tarafımda bir ağrı var. - I've got a pain in my side.

Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor. - The umpire sits in a high chair at the side of the court.

side
kısım
side
(with/against ile) tarafını tutmak
side
yön

Çıkış seyahat yönünün sağ tarafında. - The exit is on the right side of the direction of travel.

Tatoeba'nın karanlık yönünü kesinlikle keşfettim. - I just discovered the dark side of Tatoeba.

side
bölüm
side
{i} 1. yan, taraf: Which side of the box has a label on it? Kutunun hangi tarafı etiketli? The house was on the side of a hill. Ev bir tepenin
side
{f} against -e karşı olmak
side
(isim) yan, taraf, kenar, kıyı, böğür, bölüm, taraftar, takım [brit.], hava, çalım
side
etek taraftarlar
side
{i} böğür
side
{i} takım [brit.]
side
yanda veya yandan olan
side
{i} kıyı
side
(sıfat) yan, yandaki, yanındaki, ikincil, ikinci derecede
side
ikinci
English - English
side
one set of competitors in a game

    Hyphenation

    one SET of competitors in a game

    Turkish pronunciation

    hwʌn set ıv kımpetıtırz în ı geym

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈset əv kəmˈpetətərz ən ə ˈgām/ /ˈhwʌn ˈsɛt əv kəmˈpɛtətɜrz ɪn ə ˈɡeɪm/
Favorites