one paid to accompany or assist or live with another

listen to the pronunciation of one paid to accompany or assist or live with another
English - Turkish

Definition of one paid to accompany or assist or live with another in English Turkish dictionary

companion
{i} refakâtçi
companion
refika
companion
diğer parça
companion
yoldaş
companion
yardımcı
companion
arkadaş

Ondoy ve arkadaşı kent merkezine gidiyorlar. - Ondoy and his companion go downtown.

O bana iyi bir arkadaş olmuştur. - He has been a good companion to me.

companion
arkadaşlık etmek
companion
ait olan
companion
{i} güverte merdiveni
companion
{i}

Evcil hayvanlar sadece bize eşlik etmekten daha fazlasını sunar. - Pets offer us more than mere companionship.

companion
{i} bakıcı
companion
elkitabı
companion
{i} el kitabı
companion
eşlik etmek

Evcil hayvanlar sadece bize eşlik etmekten daha fazlasını sunar. - Pets offer us more than mere companionship.

companion
refakât etmek
companion
(isim) arkadaş, ahbap, yoldaş, kavalye, refakâtçi, bakıcı, eş; el kitabı; güverte merdiveni
companion
kılavuz/yardımcı/arkadaş
English - English
companion
one paid to accompany or assist or live with another

    Hyphenation

    one paid to ac·com·pa·ny or as·sist or live with an·oth·er

    Turkish pronunciation

    hwʌn peyd tı ıkʌmpıni ır ısîst ır layv wîdh ınʌdhır

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈpād tə əˈkəmpənē ər əˈsəst ər ˈlīv wəᴛʜ əˈnəᴛʜər/ /ˈhwʌn ˈpeɪd tə əˈkʌmpəniː ɜr əˈsɪst ɜr ˈlaɪv wɪð əˈnʌðɜr/
Favorites