one or the other (of two)

listen to the pronunciation of one or the other (of two)
English - Turkish

Definition of one or the other (of two) in English Turkish dictionary

either
her iki

Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy. - Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.

Hakem her iki tarafı da desteklememelidir. - A referee should not favor either side.

either
ya o ya bu. "Ya konuşuyor ya da şarkı söylüyor" , "Either he is talking or he is singing"
either
hiçbiri

Çocuklardan hiçbirini görmedim. - I didn't see either boy.

Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum. - I don't like either hat.

either
birinden biri
either
da
either
de değil

Mary güzel değil, fakat çirkin de değil. - Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.

Ben buna karşı değilim ama bunun lehinde de değilim. - I'm not against it, but I'm not for it, either.

either
ya şu ya bu
either
(olumsuz cümlelerde) de
either
de (değil)
either
ikisinden biri

İkisinden biri gitmeli. - Either of the two must go.

Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil. - You can have either of these, but not both.

either
(or ile) ya ...ya da
either
iki

İkisinden biri gitmeli. - Either of the two must go.

İki kızın her birini tanıyor musun? - Do you know either of the two girls?

either
herhangi biri

Elmaların herhangi birini al. - Take either of the apples.

Bardaklardan herhangi birini alabilirsin. - You may take either of the glasses.

either
conj. ya da
either
{s} (sıfat) ikisi de; her iki: "She doesn't like either one." , "İkisini de sevmiyor." , "On either side of him sat a cat." , "Her iki tarafında bir kedi oturdu."
either
{s} her bir

İki kızın her birini tanıyor musun? - Do you know either of the two girls?

either
either this or that , ya bu yada o
either
(bağlaç) ya da, ne de
either
(İnşaat) den biri
English - English
either
one or the other (of two)
Favorites