Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
- A referee should not favor either side.
O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Çocuklardan hiçbirini görmedim.
- I didn't see either boy.
Ebeveynlerinden hiçbirine benzemez.
- He doesn't resemble either of his parents.
Bu benim değil. Benim de değil.
- This isn't mine. It's not mine either.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the glasses.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?