one or the other (of two)

listen to the pronunciation of one or the other (of two)
English - Turkish

Definition of one or the other (of two) in English Turkish dictionary

either
her iki

Hakem her iki tarafı da desteklememelidir. - A referee should not favor either side.

O her iki eliyle yazabilir. - He can write with either hand.

either
ya o ya bu. "Ya konuşuyor ya da şarkı söylüyor" , "Either he is talking or he is singing"
either
hiçbiri

Çocuklardan hiçbirini görmedim. - I didn't see either boy.

Ebeveynlerinden hiçbirine benzemez. - He doesn't resemble either of his parents.

either
birinden biri
either
da
either
de değil

Bu benim değil. Benim de değil. - This isn't mine. It's not mine either.

Çirkin değilim ama güzel de değilim. - I'm not ugly, but I'm not pretty either.

either
ya şu ya bu
either
(olumsuz cümlelerde) de
either
de (değil)
either
ikisinden biri

Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim. - I'll give you either of these stamps.

İkisinden biri gitmeli. - Either of the two must go.

either
(or ile) ya ...ya da
either
iki

Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı. - Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.

Her iki yol da seni istasyona götürecektir. - Either way will lead you to the station.

either
herhangi biri

Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum. - I don't like either of them.

Bardaklardan herhangi birini alabilirsin. - You may take either of the glasses.

either
conj. ya da
either
{s} (sıfat) ikisi de; her iki: "She doesn't like either one." , "İkisini de sevmiyor." , "On either side of him sat a cat." , "Her iki tarafında bir kedi oturdu."
either
{s} her bir

İki kızın her birini tanıyor musun? - Do you know either of the two girls?

either
either this or that , ya bu yada o
either
(bağlaç) ya da, ne de
either
(İnşaat) den biri
English - English
either
one or the other (of two)
Favorites