one or more equal values or sets of equal values in the data set

listen to the pronunciation of one or more equal values or sets of equal values in the data set
English - Turkish

Definition of one or more equal values or sets of equal values in the data set in English Turkish dictionary

tie
{i} bağlantı

Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler. - Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.

İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var. - The two nations have strong trade ties.

tie
bağ

Onlar hırsızı ağaca bağladılar. - They tied the thief to the tree.

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi. - He demanded that the savage dog be kept tied up.

tie
atmak (düğüm)
tie
travers
tie
köprü olmak
tie
berabere kalmak
tie
düğüm

Bir gemici düğümünü nasıl bağlayacağımı unuttum. - I've forgotten how to tie a bowline.

Tom kravatındaki düğümü düzeltti. - Tom straightened the knot on his tie.

tie
kravat

Bu kahverengi kravatı alacaktım. - I would take this brown tie.

O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun? - That red tie doesn't go with your suit. Why don't you wear the green one?

tie
bağlanmak

Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum. - I don't want to be tied to one company.

tie
bağla(mak)
tie
{i} engel
tie
{f} bağlamak: They tied him to a tree. Onu bir ağaca bağladılar
tie
{i} lata
tie
tie beam duvar latası
tie
{i} kiriş
tie
{i} boyunbağı
tie
{i} beraberlik
tie
boyun bağı
English - English
tie
one or more equal values or sets of equal values in the data set

    Hyphenation

    one or more e·qual values or sets of e·qual values in the da·ta SET

    Turkish pronunciation

    hwʌn ır môr ikwıl välyuz ır sets ıv ikwıl välyuz în dhi deytı set

    Pronunciation

    /ˈhwən ər ˈmôr ˈēkwəl ˈvalyo͞oz ər ˈsets əv ˈēkwəl ˈvalyo͞oz ən ᴛʜē ˈdātə ˈset/ /ˈhwʌn ɜr ˈmɔːr ˈiːkwəl ˈvæljuːz ɜr ˈsɛts əv ˈiːkwəl ˈvæljuːz ɪn ðiː ˈdeɪtə ˈsɛt/
Favorites